-
Görüyorum orada olduğunu.
إنّكَ ظاهر للعيان
-
- Ortalık yere saklamak mı? - Evet. - Olabilir.
تختبئ بمكان ظاهر للعيان؟ ربما
-
Kafanı örtsene! Sarı saçların görünüyor.
! غطى رأسك سريعاً شعرك الأشقر ظاهر للعيان
-
Ben cesetlerimi ortadan kaldırırım.
،أخفي جثثي" "وقاتل الثالوث يتركها ظاهرة للعيان
-
O kadar da basit bir şey değil.
هناك ما هو أكثر مما هو ظاهر للعيان
-
Bunun üzerine ( Musa ) , asasını attı , birden o , açıkça bir ejderha ( oluverdi ) .
فألقى موسى عصاه ، فتحولت حيَّة عظيمة ظاهرة للعيان .
-
Böylelikle ( Musa ) asasını fırlatınca , anında apaçık bir ejderha oluverdi .
فألقى موسى عصاه ، فتحولت حيَّة عظيمة ظاهرة للعيان .
-
Musa , asasını yere atar atmaz apaçık bir yılan ( ejderha ) oluverdi ; elini çıkardı , bakanlar bembeyaz olduğunu gördüler .
فألقى موسى عصاه ، فتحولت حيَّة عظيمة ظاهرة للعيان .
-
Musa , sopasını yere attı , derken sopa apaşikar kocaman bir yılan oldu .
فألقى موسى عصاه ، فتحولت حيَّة عظيمة ظاهرة للعيان .
-
Bunun üzerine Mûsa , asasını yere attı ; birden korkunç bir ejderha oluverdi o .
فألقى موسى عصاه ، فتحولت حيَّة عظيمة ظاهرة للعيان .